16 Şubat 2011 Çarşamba

Kendime not: İşkence yapma

Sabah 6:00'da uyan, evde boş bol dolaş, 7:50'deki servise yetişmek için 7:25'te duşa gir, saçma bi koşuşturma yaşa. Evden çık. Merdivenlerden inerken farket ki cep telefonun yanında değil. Önce güzel bi hassiktir de. Sonra aklına bi atasözü gelsin: Akılsız başın cezasını ayaklar çeker. Bu haftanın en az iki günü yaşadığım bi sahnedir benim. Önce güzel bi hassiktir sonra bi atasözü.

Bugünkü konumuzsa bir "deyim". Haklıyken haksız konuma düşmek deyimini inceliyoruz. Hiç, en haklı olduğunuz kavganın ortasında saçma sapan bir laf edip haksız konuma düştüğünüz olmadı mı? Saçma bir çemkirme ve hooop bir ömür boyu koz olarak kullanabileceğiniz mevzu çöpe gitti. İçimde sıkışan haklılık öyle köpürdü ki bütün gece uyuyamadım, evde ağlayamadığım için iş yerinde damar şarkılar akabinde patladım. Sonra n'oldu, içimdeki kavga yumuşadı, bi kaç insanla konuştum, yemeğe çıktım, hava aldım, soğuk havayı yedim, kendime geldim.

Ama evdeki kavga dinmedi, şimdi bu akşam devamı gelecek mi diye bi tedirginlik bastı. N'olucak? Buna uygun bi atasözü var mıdır?

Bu yazıya en uygun damar şarkımız ise Vega'dan geliyor: Tamam Sustum!

3 yorum:

  1. Geçmişe mazi, geleceğe niyazi bebişim. Keep Calm, and i wish you enough ;)

    YanıtlaSil
  2. ‎"Don't cry because it's over, smile because it happened."

    YanıtlaSil
  3. "Any problem, big or small, within a family, always seems to start with bad communication. Someone isn't listening." so wait till someone listens.
    Yani çık dışarı gez dolaş, köpüğü dinsin bir kaç gün sonra derdini anlatırsın. İşte ozaman cukkk oturur.

    YanıtlaSil