25 Şubat 2011 Cuma

Aferin

Bir insanın her şeyi bilmesine olanak yok, tamam. Ama bilmek istediğiniz bir şeyi bilemediğiniz için daraldığınız olur mu, yoksa ben mi anormalim? Eskiden daha berbat durumdaydım, bilemediğim bir şey olduğunda susar, ilk internet bağlantımda konuyla ilgili ne varsa bulur, okur bir sonraki sefere o konunun açılması için tetikte bekler, açılınca hayatım boyunca o konuya hakimmişim gibi davranır, kendimi kandırırdım. Şimdiyse bilmiyorum deme erdemini (!) gösterip yine her şeyi bir şekilde öğrenip o konu açıldığında "bakın ben ne öğrendim" şovunu yapıyorum. Hangisi daha hastalıklı bilemedim şu an.

Bu blogu daha aktif kullanmaya başladığımdan beri dahi anlamındaki de'yi ne kadar çok kullandığımı farkettim ve bu dramama ek olarak kelime dağarcığımın yetersiz olduğu fikrine kapıldım. Her kaydı yayınlamadan önce defalarca okuyup, gereksiz "de"leri siliyor ve tekrarladığım sözcüklerin yerine yenilerini bulmaya çalışıyorum. Son yıllarda kitap okuyamama hastalığına kapıldığım için köreldiğimi, tükendiğimi düşünüyorum.

Lisedeyken "hatırlamak" yerine "anımsamak", "hissetmek" yerine "duyumsamak" fillerini (fiil yerine de eylem derdim hey gidi hey) kullanan "ben"in düştüğü bu içler acısı durumun tamamen "online yaşayan insan tükenişi" olduğuna inanıyorum. O kadar çok kısa metin okuyorum ki, iki paragraftan uzun her şey beni boğuyor. Satır atlaya atlaya okuyup ana fikri anlamadan cevapladığım emailler yüzünden eski müdürümden fırça yediğim günler dün gibi. Ama, bunca yıldır sms, email gibi mesajlaşma yöntemlerini kullanırım, hiç "slm, nbr, nslsn, opyrm" gibi bir mesaj yazmadım. En azından bunun için takdir ediyorum kendimi.

Ha bi de unutmadan;




Aslı

2 yorum: