Dün akşam Özgün telefonda söyledi Farah'in gittiğini... Bu sabah da Michael'in haberini aldım.
Annemin saçları da elbette ki Farah'in modelindendi. Hatta Özgün annemin o haliyle çektirdiği stüdyo fotoğraflarından birini odasına astı poster gibi. Geçenlerde Sena uğradığında özellikle gösterdik onu. Annemin farah faşet saçlarını...
Çocukluğumdan bi parça koptu sanki.
Moonwalker'a Özgün çok istediği için gitmiştik. Çok uzundu, bitmek bilmemişti ve benim için çok fantastikti.
Herkesin bi Michael Jackson anısı vardır herhalde. İlk konseri ertelenmişti, annem göndermemişti o ertelenen konsere bizi. Sonrakine de göndermedi zaten :( MJ albüm çıkaracağı zaman yer gök inlerdi.
Naomi Cambell'la olan klibini en erkek olduğu klip seçmiştik ablamla. Tüm dünyada aynı anda gösterime girerdi klipleri. Hakkında bi sürü dava açılmış olabilir ama o herkesin kendi içindeki haliyle sabit. Benim gözümde hiç değişmedi mesela. Sır küpü bi adam. Neden beyaz olmak istediğini, neden saklandığını, neden burnunu yok etmeye çalıştığını, neden kimyasal kullandığını bilmiyoruz. CSI ve L&O takip edenler bilir ki tacize uğrayan çocukların çoğu tacizci yetişkinler olurlar. Yaralı, gizemli ve sınırsız yetenekliydi benim MJ'im ve ben onun için yastayım.
Rest in peace
26 Haziran 2009 Cuma
Yas
Etiketler:
diğerleri,
farah fawcett; yas,
michael jackson
7 Haziran 2009 Pazar
Sen
Zamirle anılmaya karşı olduğuna dair demeç vermiş Recep Tayyip Erdoğan. Yazının başlığını okurken Billur Kalkavan geldi aklıma. O zaman Elmax olan Digiturk kanalında program yapıyordu. Jess Molho konuktu. Gayet samimi bi sohbet olduğunu, bu insanların daha önceden tanıştıklarını düşünmüştüm. Oysa ki programın sonuna doğru Jess Molho, programa davet edildiği ve Billur Kalkavan'ı tanıdığı için çok memnun olduğunu söyledi. Çok şaşırdım çünkü birbirilerine "sen" diye hitap ediyorlardı. Birbirlerini önceden tanımayan insanların "sen" deme hakkı yoktu bana göre. Ve Billur Kalkavan "siz" hitabından hiç hoşlanmadığını ve iletişim içinde olduğu herkese "sen" dediğinden bahsetti. "Bu resmiyet İngilizce'de yoktur, herkes "you"dur" dedi. Aslında o kadar doğru ki... Bu resmiyete gerek yok. "Siz" dediğin insana daha çok saygı duymuyorsun ama ayıp olmasın diye ağzından çıkıveriyor.
Benim bu raddeye gelebilmem şimdilik çok mümkün görünmüyor ama denemek hoş olabilir.
Benim bu raddeye gelebilmem şimdilik çok mümkün görünmüyor ama denemek hoş olabilir.
Etiketler:
billur kalkavan,
diğerleri,
hitabet,
jess molho
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)